Kültür Ailesinin Değerli Üyeleri,

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi (salgın) ilan edilen ve ülkemizde salgın riski olan Koronavirüs (COVID-19) hastalığının en temel özelliğinin; fiziksel temas, hava yolu vb. yollarla çok hızlı bulaşması ve enfekte insan sayısının çok hızlı artması olduğu, salgının yayılmasını engellemenin en etkili yolunun sosyal hareketliliği ve insanlar arası teması azaltarak sosyal izolasyonun mutlak şekilde sağlaması olduğu, aksi hallerde virüsün yayılımı hızlanarak vaka sayısı ve tedavi gereksiniminin artması sonucu vatandaşların hayatlarını kaybetme riski ile toplum sağlığı ve kamu düzeninin bozulmasına sebep olacağı gerekçesi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda;

1. Kamu kurumları ve özel sektör iş yerlerinin kapalı alanları ile toplu ulaşım araçlarında maske takılması zorunluluğu kararlarımıza ilaveten, ilimizde sokağa çıkan her vatandaşın açık alanlarda da ağız ve burunu kapatacak şekilde, usulüne uygun maske takmasının zorunlu olması,
2. Konu hakkında gerekli hassasiyetin gösterilerek uygulamanın yukarıda belirtilen çerçevede eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesinin sağlanması, tedbirlere uymayanlar hakkında Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’inci maddesi gereğince idari para cezası verilmesi, aykırılığın durumuna göre Kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılması, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunu’nun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılması,

kararları alınmıştır.

Konuyu bilginize sunar, salıklı günler dileriz.

Saygılarımızla,
KOV-KOM

Değerli İKÜ Mensupları,

Ofise dönüş çalışmaları kapsamında artan taleplerin daha hızlı karşılanabilmesi için bazı düzenlemeler yapılmıştır.

Ataköy Yerleşkesinde çalışmasına izin verilen personel dışında yerleşkeye gelmek isteyen çalışanlarımız taleplerini Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına ileteceklerdir.

Ataköy Yerleşkesinde çalışmasına izin verilen personelimiz ihtiyaçlarını Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına iletecektir. Talepler ilgili birimlerce değerlendirilecek ve sonuç konusunda talep sahibi Destek Hizmetleri tarafından bilgilendirilecektir.

Gereği için bilgilerinize sunarız.

Saygılarımızla,
Kov-Kom

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) ile değişen İKÜ gündemine ilişkin bir mesaj yayınladı.

Değerli Kültür Ailem,

Yeni normale uyum sürecinde iki haftayı geride bıraktık. İlk paylaşımlarımızda krizin etkileri ve yönetimi üzerine odaklanırken şimdi iyileşmeden, normalleşmeden bir parça olsun söz edebilmek umut verici. 

Üniversite olarak yeni normal düzeni için ilk adımı 2 Haziran 2020’de attık. Üst yönetim ve idari kadrolarımızdan oluşan 24 kişilik bir ekiple geçiş yaptığımız kademeli çalışma sistemimiz, yeni normaldeki çalışma düzenimizin bir provası olarak tasarlandı. “Önce sağlık ve güvenlik” ilkesiyle ilk eşiği, hedeflediğimiz şekilde sorunsuz geride bıraktık. Yeni normalin ilk çalışma deneyimine planlamadan uygulamaya kadar katkı veren çalışma arkadaşlarımıza bu vesileyle teşekkür ediyorum.

Önümüzdeki 15 günlük süreç, kampüslerimizdeki çalışma düzenimizin yeniden tesis edilmesi ve iş sürekliliğimizin sağlıklı devamı için çok önemli adımları içeren bir zaman dilimi. Hafta başından itibaren; fakülte dekanlarımız, meslek yüksekokulları müdürlerimiz ve enstitümüzle birlikte 60 kişiden oluşan bir ekiple Ataköy Yerleşkemizde görev başında olacağız. Personelimiz için servis ve yemek hizmetinin, pandemi sonrası ilk kez sağlanacağı bu süreçte; üniversitemizin çalışma, yiyecek-içecek hizmetleri, personel ve ziyaretçi kurallarına ilişkin belirlediği esaslara uyulmasını önemle rica ediyor; hassasiyetiniz için şimdiden çok teşekkür ediyorum.

Değerli Kültür Ailem,

11 Haziran’da üç bini aşkın sınav uygulamasıyla final dönemimizi tamamladık. Emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Şu aşamada önümüzdeki eşik yaz okulu. Gerek ölçme ve değerlendirme gerekse yaz öğretimi deneyimlerimiz, 2021 akademik yılı çalışmalarımız için de çok ciddi birer deneyim.  Geçtiğimiz günlerde yükseköğretimin geleceği açısından önemli bir karar da gündeme geldi. YÖK, uzaktan öğretimin eğitimdeki payının yüzde 40’a kadar artırılabileceği bilgisini kamuoyu ile paylaştı. Pandeminin şekillendirdiği büyük resme baktığımızda yükseköğretimde teknolojinin, eğitim yöntemlerimizin ve uygulamalarımızın en önemlisi de üniversitemize ilişkin gerçeklerin artık 3 ay öncesindeki gibi olmayacağı çok net görülüyor. Köklü değişimlerin damgasını vuracağı 2021 güz yarıyılında; öğrencilerimizin yeni normale ilişkin görüşleri, değerlendirmeleri, beklentileri son derece belirleyici olacaktır. Dolayısıyla yönetim ve öğrenci arasındaki diyalog zeminini güçlendirecek iletişimlere her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu çerçevede, dün itibarıyla akademisyen-öğrenci iş birliğinde ve iletişiminde halkaları genişletecek yeni bir girişim başladı. Fakülte dekanlarımız ve meslek yüksekokulları müdürlerimiz Haziran ayı sonuna kadar, bir saat süreyle kurumsal Instagram hesabımız üzerinden öğrencilerimizle buluşacaklar. Üniversitemizin resmi Instagram hesabı üzerinden yapılacak canlı yayınlar; öğrenci memnuniyeti ve güz dönemi eylem planlarımız için de çok değerli bir kaynak. Öğrencilerimizden gelecek tek bir soru ya da yorumun hepimizin perspektifi için ilham verici olacağına inanıyor, Kültür ailesi olarak tüm kademelerdeki çalışma arkadaşlarımın canlı yayın buluşmalarını yakından takip etmelerini rica ediyorum.

Değerli Kültür Ailem,

Ülke ve dünya olarak, yaşamın tüm alanlarına yansıyan bir krizin içinden geçiyoruz. Süreç ve sonuçları hiç kimse için kolay değil. Bununla birlikte takvimler normalleşmeye işaret etse de şu aşamada içinde bulunduğumuz durum bir yan etki dönemi. Dolayısıyla her koşul için hazırlıklı olmaya devam edeceğiz. Ani gündem değişikliklerine göre çeviklik, kısa ve orta vadeli kararlara esneklik hiç olmadığı kadar önemli. Yeni normal dahilinde hepimizin nihai hedefi; ruhsal, zihinsel, fiziksel olarak sağlıklı, ekonomik ve sosyal olarak güvende olabilmek. Bu noktada süreç içindeki eylemleri ve söylemleri günün koşulları dahilinde objektif olarak değerlendirmeli, kişiselleştirmeden yorumlayabilmeliyiz. En önemlisi de iletişim dilimizde yapıcı ve açık olmayı ortak bir sorumluluk olarak sahiplenebilmeliyiz.

Gün sonunda pandemi hepimizi biraz daha büyüten, olgunlaştıran bir deneyim oldu. Yazar ve Tasarımcı Leslie Dwight’ın bir paylaşımında belirttiği gibi 2020, bizi değişim için yüksek sesle uyandıran, değişimin varlığını ilan ettiği bir yıl.

Yaşamın tam anlamıyla bir deneyim olduğunu yaşayarak öğreten bu zorlu süreci en kısa sürede geride bırakarak, güzel ve sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle…

Dr. Bahar Akıngüç Günver
İKÜ Mütevelli Heyet Başkanı

İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Girişimcilik Bölümü, mezun durumundaki öğrencilerin, akademik personelin ve öğrenci ailelerinin de katılımıyla 15 Haziran Pazartesi günü saat 21.00’de Adobe Connect Sanal Sınıf Uygulaması üzerinden bir toplantı gerçekleştirdi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ali Şen’in açılış konuşmasını yaptığı buluşmada, Girişimcilik Bölüm Başkanımız Dr. Öğr. Üyesi H. Nazan Çağlar ve öğrencilerimiz de söz aldı. Bölüm birincisi olarak mezun olan Buse Emen ile bölüm temsilciliği görevini yürüten Elif Ateş’in konuşmalarının ardından sırasıyla Girişimcilik Bölümü öğretim üyeleri/elemanları söz aldı. Duygu dolu anlara sahne olan etkinlikte, öğrenciler 4 yıl boyunca kendilerine emek veren ve yol gösteren hocaları ile bir araya geldi. Etkinliğin sonunda kameralar açılarak toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi. 

İkinci Dünya Savaşı sonrasında siyasi aklın oluşturduğu uluslararası düzenin temel parametreleri, BM Antlaşması ve İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ile belirlenmiştir. BM Antlaşması, sosyal adalet ve insan haklarına saygıyı, uluslararası barış, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin temeli olarak tanımlamıştır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, sosyal adalet ve temel insan hak ve özgürlüklerinin ilkelerini belirlemiştir. Bu temelde geliştirilen sözleşme sistemi ortak hukuk alanını oluşturmuş, denetim sistemi de etkin uygulamayı güçlendirmeyi hedeflemiştir. BM sistemini tamamlayıcı nitelikte oluşturulan bölgesel örgütler de yerel düzeyde insan hakları koruma sistemleri kurmuşlardır. Bazı insan hakları sözleşmelerinde, olağanüstü durumlarda devletlerin bazı yükümlülüklerini tam olarak yerine getiremeyebileceklerini kabul eden derogasyon yetkisi tanınmıştır. Derogasyon, olağanüstü durumlarda bazı yükümlülüklerin belirli koşullara bağlı olarak askıya alınması olarak anlaşılmalıdır, koşulsuz ve kalıcı bir askıya alma değildir. Geçici olması, gereklilik ve orantılılık, derogasyon uygulamasının temel koşullarıdır. Öte yandan, yaşam hakkı ve işkence yasağı gibi bazı temel insan haklarının hiçbir koşulda askıya alınması kabul edilmez. Şimdiye kadar genelde terörizmle mücadele bağlamında olağanüstü durumlarda sınırlı olarak başvurulan derogasyon uygulamasının, olağanüstü durum tanımına giren COVID-19 küresel salgını kapsamında hız kazandığı ve şimdiye kadar görülmeyen ölçüde çok sayıda devletin insan hakları sözleşmelerine derogasyon bildiriminde bulunmayı seçtiği gözlenmektedir. Salgın ile mücadele koşullarının gerektirdiği önlemlerin alınabilmesi amacıyla derogasyon yapılması, sözleşme sisteminin tanıdığı bir yetkidir. Öte yandan, bu önlemlerin orantılı ve geçici olması, insan hakları hukukuna dayalı uluslararası sistemin geliştirilerek sürdürülebilmesi için kaçınılmazdır. Sistemin aşındırılması yeni bir uluslararası düzen arayışına yol açabilecektir. Bunun ne ölçüde mümkün olabileceği ve hangi parametrelere dayanacağı ciddi bir tartışma konusudur. Daha iyisi bulununcaya kadar, BM Antlaşması’na dayalı sistem geliştirilerek sürdürülmelidir.

Öğr. Gör. Erdoğan İşcan
İKÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü
Küresel Siyasal Eğilimler Birimi (GPoT)

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, 117Z254 numaralı TUBİTAK Projesi kapsamında 17 Haziran Çarşamba günü “Aptamerler ve Uygulama Alanları” başlıklı bir e-çalıştay düzenledi. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü akademisyenlerimizden Prof. Dr. Ajda Çoker Gürkan’ın moderatörlüğünü üstlendiği etkinliğe; Prof. Dr. Mehmet Mutlu, Dr. Öğr. Üyesi Canan Özyurt ve Dr. Öğr. Üyesi Zehra Banu Bahşi Oral konuşmacı olarak katıldılar. Etkinlikte, son yıllarda tanı ve biyosensörlerde yaygın olarak kullanılan nükleik asit aptamerlerinin analizi, seçilim metodları ve seçilim sonrası modifikasyonlara yönelik yöntemler izleyiciler ile paylaşıldı.

İstanbul Kültür Üniversitesi ile Journal of Childhood, Education & Society (JCES) iş birliğinde düzenlenen “jces.webinars: childhood under the quarantine” temalı webinarlar dizisinin dördüncüsü, 18 Haziran 2020 Perşembe günü saat 15.00’te “Early Childhood Refugee Children & Their Education in Turkey” başlığıyla gerçekleştirildi.

Bilimsel yönetimini JCES Kurucu Editörü ve Eğitim Fakültesi öğretim üyelerimizden Doç. Dr. Mehmet Toran, moderatörlüğünü ise Necmettin Erbakan Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Mehmet Mart’ın üstlendiği webinarda; Kilis 7 Aralık Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Ahmet Simsar bir sunum yaptı. Türkiye’de göçmenlerin genel durumu, özellikle erken çocukluk döneminde uygulanan eğitim programları ve öğretmen yetiştirme programlarının tartışıldığı webinara, göç ve çocuklar konusuna ilgi duyan birçok kişi ilgi gösterdi.

Webinarın kaydını izlemek, webinar kaydına referans göstermek ve atıf vermek için https://www.j-ces.com/index.php/jces/jceswebinars adresini ziyaret ediniz.

Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ile Kültür Noktası iş birliğinde “Animasyonda Karakter Nasıl Tasarlanır?” başlıklı bir webinar düzenlendi. Puck Global Ajans Başkanı ve Kreatif Direktör Haluk Erkmen’nin konuşmacı olduğu webinar, 15 Haziran 2020 Pazartesi günü saat 17.00’de Adobe Connect Sanal Sınıf Uygulaması üzerinden gerçekleştirildi.

Türkiye akademik yayıncılık alanında öncü olan Adalet Yayınevi, Anı Yayıncılık, Dora Yayınevi, Ege Yayınları, Ekin Yayınevi, Gazi Kitabevi, Literatür Yayıncılık, Müzik Eğitim Yayınları, Palme Yayıncılık, Pegem Akademi, Phoenix Yayınevi, Siyasal Kitabevi, Seçkin Kitabevi ve Yeni İnsan Yayınevi’ne ait yaklaşık 6 bin 500 Türkçe kitap elektronik ortamda erişime sunulmaktadır.

Erişim için tıklayınız… 

Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü 4. sınıf öğrencisi Burak Bahadır Yazıcıoğlu’nun “Salgında Ev Hali” isimli filmi, İzmir Sinema Ofisi tarafından COVID-19 Pandemisi sürecinde düzenlenen “İki Oda Bir Kısa, Evden Kısa Film Yarışması”nda finale kalan 30 film arasına girdi. Öğrencimizi tebrik eder, başarılarının devamanı dileriz.

Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı ile Kültür Noktası iş birliğinde düzenlenen “İstanbul Kültür Üniversitesi Dekan Buluşmaları”nın beşinci konuğu Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcımız Dr. Öğr. Üyesi Ethem Tarhan olacak. COVID-19 pandemisi sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinin uzaktan yürütüldüğü bu süreçte öğrencilerin sorularının yanıtlanacağı etkinlik, 23 Haziran Salı günü saat 18.00’de İKÜ Instagram hesabı üzerinden canlı yayınlanacak.

Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı ile Kültür Noktası iş birliğinde düzenlenen “İstanbul Kültür Üniversitesi Dekan Buluşmaları”nın altıncı konuğu Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ekin Akalan olacak. COVID-19 pandemisi sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinin uzaktan yürütüldüğü bu süreçte öğrencilerin sorularının yanıtlanacağı etkinlik, 25 Haziran Perşembe günü saat 18.30’da İKÜ Instagram hesabı üzerinden canlı yayınlanacak.

İKÜ Meslek Yüksekokulu, yeni normalde sanayinin geleceğini ve yeni nesil istihdam alanları hakkında dünya ve Türkiye konjonktürünü tartışmak amacıyla “Yeni Normalde Sanayinin Geleceği” başlıklı bir webinar düzenleyecek. Turaş Gaz Armatürleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan’ın konuşmacı olacağı etkinlik, 26 Haziran 2020 Cuma günü saat 21.00’de Adobe Connect Sanal Sınıf Uygulaması üzerinden gerçekleştirilecek.

Kısaca kendinizi anlatır mısınız? 2-3 cümle ile Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Hikmet Çağlar kimdir?

1957 Sarıyer-İstanbul doğumluyum. Çocukluğum boğazda denizle iç içe geçti. İlk ve orta öğrenimimi Sarıyer’de bitirdim. Eski adı İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi olan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Matematik Mühendisi olarak 1982 yılında mezun oldum. 1983’te Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Asistanlık göreviyle akademik dünyaya adım attım. Devamında İTÜ Nükleer Enerji Enstitüsü’nden 1985 yılında Yük. Müh. olarak mezun oldum. Doktora eğitimimi 1991 yılında tamamlayarak Yrd. Doç. kadrosuna atandım. Aynı yıl YTÜ İstatistik Bölüm Başkanlığına atanarak yeni kurulmuş bir bölümün planlamalarını yaptım. YTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi yönetim kurullarında uzun süre görev yaptım. 2000 yılında YTÜ’den ayrılarak bugüne kadar görev yaptığım Kültür aileme katıldım.

Kültür Ailesi’ne katılım süreciniz nasıl gelişti?

İngiltere’deki doktora eğitimim sonrası yeni bir arayış içinde oldum. Bu süreçte İKÜ’de çalışan doktora hocam Prof. Dr. Behiç Çağal, Matematik-Bilgisayar Bölümü’nde Bilgisayar ve İstatistik derslerini verecek bir öğretim üyesi arayışlarının olduğunu iletti. Henüz 3 yaşında yeni kurulmuş bir üniversitenin başarılı kolej geçmişi, dinamik ve heyecan veren yapısı Kültür ailesine katılma kararı almamı kolaylaştırdı. Kültür ailesine katılmamda destek olan merhum Rektörümüz Prof. Dr. Önder Öztunalı’ya, eski Rektörümüz Prof. Dr. Tamer Koçel’e, eski Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Çetin Bolcal’a, eski Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Latif Topaktaş’a ve Prof. Dr. Erol Balkanay’a teşekkürlerimi sunarım.

Burada 20 sene boyunca mutlu, keyifli çalışma ortamını bizlere sağlayan Mütevelli Heyet Onursal Başkanımız İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç’e, Mütevelli Heyet Başkanımız Dr. Bahar Akıngüç Günver’e ve Akıngüç ailesine çok teşekkür ederim.

İKÜ’nün size kattığı şeyler neler?

Kültür Ailesinin 60 senelik eğitim geçmişi var. Eğitimin kalitesini odağına alan, kültür-sanata değer veren, çalışanlarını el üstünde tutan, üniversite olmanın toplum için önemini vurgulayan anlayış, beni çok etkilemiştir.

Not: Erişim linkinden ulaştığınız sayfada tarafınızdan istenen oturum açma bilgileri kurumsal e-mail adresiniz ve ORION şifrenizdir.

Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonu, bilinen adıyla Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu, Türk ve Amerikalı üniversite mezunları, araştırmacılar ve bilim adamları arasındaki eğitim ve kültürel değişim programlarım desteklemektedir. Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu 1949 yılında Türkiye ve ABD arasında imzalanan ikili bir anlaşma ile kurulmuştur ve bütçesi iki ülke hükümetlerinin katkılarıyla sağlanmaktadır. Komisyon, Türkiye Cumhuriyeti ve Amerikan vatandaşları arasındaki karşılıklı anlayış ve saygıyı, kültürel değişim yolu ile güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

Hubert H. Humphrey Burs Programı, kariyerlerinin ortasında, kamuya hizmet veren bir kurumda çalışan, liderlik özelliklerine sahip ve profesyonel gelişime açık yönetici, planlamacı ya da uzmanların başvuru yapabileceği bir burs programıdır. Programın akademik ve profesyonel gelişim olmak üzere iki yönü bulunmaktadır. Humphrey bursiyerleri, misafir edildikleri üniversitelerde takip ettikleri lisansüstü seviyedeki özel çalışma programlarının yanı sıra, mesleki ziyaretler, konferanslar, eğitim programları ve en az 6 haftalık stajı kapsayan profesyonel gelişim faaliyetlerine katılırlar. Seçilen bursiyerler arasında, İngilizce desteğe ihitiyacı olanlara uygun görüldüğü takdirde 16 haftalık yoğun İngilizce programı desteği de verilmektedir.

2020-2021 akademik yılına yönelik yapılacak Hubert H. Humphrey Burs Programına son başvuru tairhi 14 Temmuz 2020'dir.

İstanbul Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından 7-9 Ekim 2020 tarihleri arasında “14. Ulusal Yazılım Mühendisliği Sempozyumu (UYMS 2020)” düzenlenecek. COVID-19 kısıtlamalarının sürmesi durumunda online olarak yapılacak sempozyuma, 19 Haziran 2020 tarihine kadar bildiri sunulabilecek.